Sayıştay Kanunu Yeniden Ele Alınmalıdır
Sevgili okuyucularım..
Bugün ki yazımda 6085 Sayılı SAYIŞTAY KANUNU nun uygulanmasında ortaya çıkan eksiklikleri, kendimce değerlendirmek istiyorum..
Bu değerlendirmeyi yapma nedenim, KAMU KURUM ve KURULUŞLARI ile BELEDİYELERDE ve BAĞLI KURULUŞLARINDA, yanlış uygulamalar neticesinde ortaya çıkarılan KAMU ZARARLARI nedeniyle açılan soruşturmaların;
Genellikle sonuçsuz kalması, ve “Yapanın yanında kar kaldığı” algısının yerleşmesidir…
Sevgili okuyucularım…
6085 Sayılı SAYIŞTAY KANUNUNA göre SAYIŞTAY;
- Merkezi İdareye Bağlı tüm KAMU KURUM ve KURULUŞLARI İLE BAĞLI ŞİRKETLERİ ve ORTAKLIKLARIN,
- Tüm BELEDİYELERİN ve ÖZEL İDARELERİN, BAĞLI KURULUŞLARININ ve ŞİRKETLERİNİN mali yapısını DENETLER, harcamalarını KONTROL EDER. (Md4)…
Yine ayni kanuna göre SAYIŞTAYIN DENETİM SONUCUNDA;
- Bütçenin kötü yönetilmesi,
- Harcamaların usule uygun olmaması,
- Mevzuata aykırı ihalelerin yapılması,
- Tahakkuk ve Tahsilâtların zamanında ya da hiç yapılmaması,
- Kamu mülklerinin usule uygun satışı, kiralanması vb gibi işlemlerin yapılmaması vb gibi pek çok işlemler sonucunda ortaya çıkan KAMU ZARARLARI, Sayıştay tarafından raporlanır ve ilgililerden tahsil edilir…
Kanun, böyle diyor!
Kanun böyle diyor.. Diyor da ne oluyor? Bence göstermelik birkaç TAZMİN dışında çok ta üzerine gidilmiyor ve maalesef KAMU ZARARI ORTA YERDE duruyor..
DEVLET, ya da BELEDİYELER böylece zarara uğratıldıklarıyla kalıyor..
Yani halk deyimiyle “Yapanın yanında kar kalır” algısı da tam yerleşmiş oluyor..
SAYIŞTAY’ın sitesine girip bakınız…
Belediyelerin ve bağlı kuruluşların ile diğer Kamu kuruluşlarının geçmişe dönük denetim raporlarını inceleyiniz..
BULGULAR adı altında tüm eksiklikler ve kamu Zararları orada yazılı..
Merak ederseniz bulunduğunuz ilin BŞHR BLD si ve BAĞLI KURULUŞ VE ŞİRKETLERİNİN ile ilçe BLD nizin de raporlarını görebilirsiniz..
O raporlara bakarsanız geçmişten beri ORTAYA ÇIKARILAN KAMU ZARARLARI ile ilgili SAYIŞTAYIN, gerekli uyarıları yapmış ve tazmin edilmesini talep etmiş olduğunu görürsünüz..
İlgili kuruluşlar ise genellikle şu anlama gelen cevaplar yazmaktadır..
“ Efendim.. Tamam bu defa hata yaptık.. Bir daha olmaz. Söz…”
Bir bakıyorsunuz bir daha ki denetimde de sonuç ayni…
Dolayısı ile SAYIŞTAY KANUNU yeniden ele alınmalı derken bu aksaklıkların düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum..
Ayrıca bir başka önemli aksaklık ta şu…
Biliyorsunuz yine SAYIŞTAY KANUNUNA göre SAYIŞTAYIN YARGILAMA HAKKI VAR..
SAYIŞTAY’ın BAŞSAVCISI, SAVCILARI ve YARGILAMA DAİRELERİ VAR..(Md 18)
Yani ortaya çıkarılan KAMU ZARARI ile ilgili zarara neden olan görevlilerin savunmalarını yaptığı, kararların bağlandığı mahkemeleri var…
Genellikle ne sonuçlar çıkıyor derseniz…
“Sebep olduğun zararı öde, kurtul!” mantığı ağır basıyor..
Yani bir hırsız eve giriyor, TV yi çalıyor ve yakalanıyor.. Hırsıza “ TV yi getir, serbestsin” demeye geliyor diye düşünüyorum..
Bu düşüncemi de söyle destekliyorum..
Evrensel hukukta, HİÇ BİR SUÇ, CEZASIZ KALMAZ! İlkesi vardır.
Örneğin TCK nın 184. Md si İMAR SUÇUNU OLUŞTURANLAR HAKKINDA VERİLECEK CEZAYI belirlemiştir..
(TCK 184 İMAR KİRLİLİĞİNE NEDEN OLMA. MADDE 184 - (1) Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.)
İmar kirliliği oluşturan kişi ya da kişiler, para cezalarını ödeseler bile, ayrıca bu maddeye göre de yargılanmaktadırlar.
Ancak KAMU ZARARI na sebebiyet verenler ise parayı ödeyip kurtulabilmektedirler..
Sonuç olarak SAYIŞTAY KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMALI ve TCK daki 184. Md gibi bir yaptırım md si ya da maddeleri ilave edilmelidir..
Böylece KAMU ZARARLARININ kısmen de olsa önüne geçilebilir,
İlgili görevlilerin, görevlerini daha titizlikle ve liyakatle yapması sağlanabilir,
Kurum yöneticilerinin atamaları daha dikkatli yapmaları sağlanabilir… Saygılarımla