ELİ KOLU BAĞLI BELEDİYELER
Eli kolu bağlı Belediyeler…
02.12.2022 - 06:01YAYINLANMA
01.12.2022 - 15:05GÜNCELLEME
6PAYLAŞIM
Mehmet Zeki Fidandal'ın 2 Aralık 2022 tarihli Yenigün Gazetesi'ndeki köşe yazısıdır.
Sevgili okurlarım,
Borçlarından dolayı hizmet yapamaz hale gelen belediyeler için kullanılan yukarıdaki başlık cümlesi, günümüzde çok daha anlamlı ve etkin hale geldi.
Birkaç yıldır süre gelen ve halen etkili bir şekilde devam eden küresel ekonomik krizi en ağır bir şekilde yaşayan kurumlardan biri de mahalli idarelerdir.
Artan borçlar, yetersiz ödenekler, vatandaşımızın maalesef ödeyemediği vergiler nedeniyle azalan gelirler nedeniyle belediyelerimiz iyice borç batağına düşmüş durumdalar.
Yürütülmesi gereken hizmetler, ödenmesi gereken maaşlar, başlaması gereken projeler, belediyelerin borçları ve güçsüz mali yapıları nedeniyle aksamaktadır.
Mahalli idarelerin en fazla borçlu olduğu kurumların başında vergi daireleri ve SGK gelmektedir.
Bu iki kurum da alacaklarını tahsil edebilmek için belediyelerin taşınmazlarına haciz işlemleri uygulamakta ve taşınmazı kısıtlamaktadırlar.
Hele SGK'nın hiç affı yoktur!
Elbette ki yasalardan aldıkları yetkiyi kullanarak kendilerini sağlama almaktadırlar.
İşin buraya kadar kısmında alacaklı kurumlar için bir sıkıntı yoktur.
Ancak asıl sıkıntı bundan sonra başlamaktadır.
Hizmet yapmak, maaşları ödemek, borçlu olduğu esnafa ödeme yapmak isteyen belediyeler, haliyle kredi kullanmak istemektedirler.
İşte burada teminat olarak gösterecekleri taşınmazlarında hacizler olması sebebiyle bankalar, kredi vermekten imtina etmektedirler.
Özellikle hisseli arazilerini satarak gelir elde etmek isteyen belediyelerin önüne yine bu hacizler çıkmaktadır.
Belediyelerin, satılacak ya da teminat olarak gösterilecek taşınmazın üzerinden haciz kaldırılsın talepleri de geri çevrilmektedir.
Özellikle SGK, bu konuda burnundan hiç kıl aldırmaz!
İşte bu durumda belediyelerin eli kolu bağlanmaktadır.
Bu konuda artık devletin bir düzenleme yapması şarttır.
Elbette ki öncelikle belediyelerin gelirleri artırılmalıdır.
Elbette ki belediyelere gönderilen ödenekler de artışlar sağlanmalıdır.
Ancak öncelikle bu haciz konuları açıklığa kavuşturulmalıdır.
Örneğin; 50 milyon TL prim borcu olan bir belediyenin, borcunun onlarca katından fazla değeri olan taşınmazlarının tamamına haciz konulması, yasaya uygun görünse bile mantığa uygun değildir.
Kredi kullanmak isteyen belediyelerin, en azından bazı taşınmazlarından hacizler kaldırılarak rahatlatılması lazımdır.
Aksi takdirde zorda olan belediyelerimizi daha da zor günler beklemektedir.
Belediyelerin ellerinin kollarının bağlı olması demek, bir nevi o kentte hayatın durması demektir.
Umarım, bu konuda gerekli yasal düzenlemeler yapılarak vergi ve SGK borçları için uygulanan haciz işlemlerinde belediyelere kolaylık sağlanabilir.