KUTSAL DAMACANA! 40…
KUTSAL DAMACANA! 40…
Kutsal Damacana film serisinin 4. ü de vizyona girdi, izleyicilerle buluştu…
Bu hafta ki yazımın konusuna uygun olacağını düşündüğüm için başlığı bu şekilde koydum.
40, ibaresi de damacana sularının günümüz ortalama fiyatı…
1 damacana su 40 tl.
Yani litresi 2 tl…
4 kişilik bir aile ortalama ayda 8 damacana su tüketmektedir…
Ayda 320 tl lik bir yük, o ailenin sırtına binmektedir…
Tabii bu arada rakamlar bugün için!.. Yarın 50 Tl olursa kimse şaşırmasın.
Yani 40- 50 liralık su damacanası bizler için kutsal hale geldi dersek abartmış olmayız!
Peki vatandaşlarımız, işletmelerimiz neden damacana sularına bu kadar ilgi gösteriyor?
Çünkü ülkemizin pek çok kentinde, özellikle B.Şehir olan bölgelerde musluklarımızdan “İçme Suyu Kalitesinde” su akmıyor…
Pek çok bölgelerimizde musluklardan akan sular ya tuzlu, ya çok sert ya da tatsız, tuzsuz yavan bir sudur.
Yine pek çok bölgelerimizde musluklardan akan sularla sebze, meyve hatta ellerimiz bile yıkanmamaktadır.
Dolayısı ile vatandaşlarımız da mecburen kaynak sularına yönelerek bir sürü para ödemek zorunda kalmaktadırlar.
Belediyelerimizin temin ettikleri suyun tonu ortalama 15-20 tl arasında değişmektedir.
Yani sebze-meyve yıkamadığımız, yemeğe koymadığımız, ellerimizi bile yıkamaktan çekindiğimiz suya, ayda ortalama 200-300 tl ödemekteyiz.
Tamamen çelişkili bir durum…
Belediyelerimizin görevleri arasında kent halkına kaliteli ve sağlıklı içme suyunu musluklardan akıtma zorunlulukları vardır.
Doğal kaynaklardan temin edilerek vatandaşın kullanımına sunulan sular, arıtma tesislerinde işlem görmesi sonucunda içilebilir, kullanılabilir hale gelmektedir.
Ancak doğal su kaynaklarının yetersiz olduğu bölgelerde sular, yeraltı kuyularından elde edilmektedir.
İşte bu tür suların, eğer ileri teknolojik arıtma tesislerinde işleme sokulmaz ise, içilebilmesi ve kullanılabilmesi oldukça zordur.
Yer altı sularından temin edilerek musluklara verilen suları içilebilir ve kullanılabilir hale getirmek için, arıtma tesislerinin son derece ileri teknolojik özelliklere sahip olmaları gerekir.
Belediyelerimiz de bu konuda acilen adım atmaları gerekir.
Bu arada damacana suların kontrolü, denetimi, sağlıklı olup olmadıklarının tespitleri konularında da birkaç cümle yazmak istiyorum.
Sevgili Okurlarım…
Musluklardan akan sular da dahil olmak üzere, evlerimize ve işyerlerimize aldığımız damacana suların da tüm denetimi, kontrolü, sağlıklı olup olmadıklarının tespitleri, tesislerin kurulması, ruhsatlandırılması vb gibi işlemler, Sağlık Bakanlığınca yayımlanmış olan İNSANİ TÜKETİM AMAÇLI SULAR HAKKINDA YÖNETMELİK ÇERÇEVESİNDE GERÇEKLEŞTİRİLMEKTEDİR.
Bu yönetmeliğe göre damacana suların etiketlerinde;
Üretim yeri,
İzin tarihi,
Suyun içindeki minerallerin tam olarak gösterildiği,
Üretim tarihleri vb bilgilerin tamamı eksiksiz olarak yer almalıdır.
Bazı firmaların etiketlerine baktığımızda yer alması gereken bilgilerin belirsiz olduğu görülmektedir.
Örneğin etiketlerde bulunması zorunlu olan BULANIKLIK parametresinin belirsiz olmasıdır.
Su tahlillerinde bulanıklık birimi olarak NTU (‘Nephelometric Turbidity Unit’) kullanılmaktadır.
İçme suyunda bulanıklık 1 NTU’dan fazla olmamalıdır.
Ancak damacana etiketini incelediğimizde böyle bir oranın olup olmadığı yazılmadığı gibi sadece “UYGUN” ibaresi yazmaktadır.
Yine etiketlerde zorunlu olan RENK ibaresi de belirsizdir.
Suya rengini veren başta, Kloroform (CHCl3) Bromodiklorometan (CHBrCl2) Dibromoklorometan (CHBr2Cl) Bromoform (CHBr3) olmak üzere bir takım minerallerin orantılı olarak bulunması gerekir.
Fakat yine etiketlerin renk bölümünde “UYGUN” ibaresi yer almaktadır.
Ancak bu “UYGUN” ibarelerinin ne derecede uygun olduğu ya da olmadığı konusunda açıklayıcı bilgiler yer almamaktadır.
Bu arada adı geçen yönetmeliğin 46. Maddesi çok önemlidir.
Bu maddede içme sularının denetiminin nasıl ve ne şekilde yapılacağı açıkça yazmaktadır.
“Denetim ve İzleme
Madde 46 — Kaynak ve içme sularına ait tesisler senede bir defa Bakanlıkça, üçer aylık periyotlarla da Müdürlükçe denetlenir.”
Maddeye göre Sağlık Bakanlığı senede 1 defa, il sağlık Müdürlükleri de 3 ayda bir denetim yapmak zorundadırlar.
Vatandaşlarımızın aklına şu gelebilir…
Gerçekten bu denetimler belirtilen zaman aralıkları içinde yapılıyor mu?
Yapılıyorsa denetim raporlarının tarihleri neden etiketlerde yok?...
Bu denetim raporları tarihlerinin etiketlerde yazmasını talep etmek ve beklemek tüm vatandaşlarımızın hakkıdır.
Yine Belediye kanunlarına göre Belediyelerin de denetim ve kontrol yetkileri vardır.
Dolayısı Belediyelerin yapacakları kontrol ve denetim sonuçlarının, marka ve firma isimleriyle beraber internet sitelerinde yayımlanması da uygun olur.
Saygılarımla
Mehmet Zeki Fidandal
Yerel Yönetimler Uzmanı